Çeviri | İran ve Afganistan Anarşizm Çağı Federasyonu - Anarşizm Dine Karşı

 İngilizce'den Çeviren: Atkısıyla Dolaşan Adam

 Bu metnin çevirisini yaptığı ve benimle paylaştığı için kendisine teşekkür ediyorum. 

 Din ve anarşizm ilişkisine dair son tartışmaların ışığında, telegram hesabımızdan yayımladığımız metni paylaşmak istiyoruz.

  Anarşizm Çağı Federasyonu; kapitalist, dinî, milliyetçi ve pasifist eğilimler dışındaki anarşist akımların tümünü benimsemektedir. Tek tek her birimizin bunu farklı şekillerde ifade etmesi mümkünse de dinî anarşizmi neden tanımadığımıza dair gerekçelerimizi, kısaca şu maddeler üzerinden özetleyebiliriz: Din; bir çeşit ‘‘ilahiyat’’a dayanır, bunun yanında her insan ve her canlı bu ‘‘ilahiyat’’a farklıanlayış ve erişim düzeylerinde vakıf olabilirler ki bu durum da onların toplumsal örgütlenmedeki itibar, makam-mevki ve güç gibi niteliklerini direkt olarak belirler. Tüm bunların bir sonucu olarak din, hiyerarşik bir toplumsal yapılanmadır.

  Dinî toplumsal yapılanmada, din adamları hiyerarşinin en üst piramidini oluştururlar. Bu itibarla din adamları; insanların kültürlerini tahrip ederek ve yağmalayarak -bu daha çok, kutsallığı ve dogmaları tanımlamak yoluyla olur- yine kendi menfaatleriyle en iyi örtüşen toplumsal işleyişi zorlar, dikte eder ve uygularlar. Başka türlü söylersek: Toplumsal bir kurum olarak din, kendi zimmetine geçirmek ve tahrip etmek yoluyla kültürü, din adamlarının tekelindeki durağan bir şeye dönüştürdü. Kültür; bir insan topluluğunun -sürekli değişen- arzularının, ihtiyaçlarının, korkularının, özlemlerinin, birbirleriyle ve dünyayla kurdukları ilişkilerin vb. soyut bir temsili olarak tanımlanır. 

  Din, bir iktidar kurumudur -iktidar itaate duyulan güven olarak tanımlanmaktadır- ve bu hâliyle de yönetilenlerin teslimiyeti ölçüsünde yönetenlerin sürekliliğini ifade eder. Tarihteki ilk devletleri incelediğimizde sadece tarihteki ilk yöneticilerin aynı zamanda din adamları olduğunu değil, buna ek olarak dinî kurumların yönetici sınıfın menfaatlerini elde edebilmek için sürekli olarak kullanılageldiğini de görüyoruz. Din ezilen değil yönetici sınıfların bir aracıdır ve şu da açık ki bizler kendimizi özgürleştirmek için bizi yönetenlerin araçlarını kullanamayız. 

  Dinler, geçmiş devirlerdeki toplumsal hareketlerin -faşist, ırkçı, gerici, halkçı, marjinal ya da özgürlükçü- kalıntılarından ibarettir. Bu toplumsal hareketler, günümüzdeki çoğu toplumsal hareketin kapitalizmin ve milliyetçiliğin mantığı tarafından rehin alınmasına benzer olarak, dini düşüncenin mantığı tarafından ele geçirilmiş ve donuklaştırılmıştır.

  Din, kendi mantığı gereği mülkiyet ilişkilerini de -kutsal bilgi, kutsal metinler, kutsal topraklar biçiminde- kendi içinde barındırır. Bu, kapitalizmdeki entelektüel ve fizikî mülkiyet ilişkileriyle birebir örtüşür. Diğer hiyerarşik toplumsal yapıların tümünü de bir tür ‘‘diyanet işleri’’ olarak değerlendirebiliriz. Bunların hepsi belirli kavramları kutsal ve değişmez sayarlar: Irk, millet, cinsiyet, borç… Sistemlerle farklı ilişkiler içindeki insanlar, farklı toplumsal hiyerarşilere denk düşerler. Devlet ve sermayeye, olağanüstü güçlere sahip tanrılarmış gibi tapılır ( ‘‘piyasanın görünmez eli’’ vb. ) İnsanlar, yeni peygamberler olarak politikacılar ve kapitalistlerin; yeni rahipler, hakemler ve engizisyoncular olarak bürokratlar, avukatlar ve benzerlerinin; yeni tapınaklar olarak devlet daireleri, bankalar ve finansal kuruluşların kılavuzluğunda kendilerini ve başkalarını kurban ederler.

 Liberaller; devleti ve kapitalizmi insan sosyalliğinin ve gelişiminin kaçınılmaz bir sonucu olarak görmekle beraber bunların parçalanıp ortadan kaldırılmasına yönelik arzunun gülünç ve gerçekdışı olduğunu düşünürler. Liberaller devleti ve kapitalizmi kontrol altına almak, zararlarını asgari ve faydalarını azami seviyeye çekmek isterler. Bunun aynısı dinî liberaller için de geçerlidir. Dinî anarşistler ilhamlarını dinden almaktan çok anarşist ilkeleri kendi inançlarıyla örtüştürmek ve uyuşturmak arayışındadırlar. Bu itibarla çağrıda bulunuyoruz; din ve anarşiyi örtüştürmek için çabalamak yerine bütün inançlar tarafından sabote edilen, çalınan ve yağmalanan ana kaynağa dönelim: kültür.

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çeviri | CrimethInc. - Siyasetin Bok Gibi Sıkıcı

Kitap İncelemeleri 2 | Raoul Vaneigem - Gençler İçin Hayat Bilgisi El Kitabı

Anarşizm: Sıkça Sorulan Sorular |8| Bölüm A.1.4 Anarşistler Sosyalist Midir?